SAĞLIK REHBERİ
MEMORIAL WELLNESS İLE SAĞLIKLI VE UZUN BİR YAŞAM
Ramazan ayı bu yıl bahar ve yaz mevsimine denk geliyor. Oruç süresinin uzunluğu, günde 2’ye düşen öğün sayısı birbirinden lezzetli yemekler ve tatlılarla birleşince kilo almak kaçınılmaz olabiliyor. Sahura kalmadan oruç tutmaya çalışmak da Ramazan ayında kilo aldıran nedenler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Diğer zamanlarda olduğu gibi oruç tutarken de yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerekiyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Uz. Dyt. Yeşim Temel Özcan, Ramazan boyunca sağlıklı kalmanın ve kilo almadan oruç tutmanın püf noktaları hakkında bilgi verdi.
Hamur işleri ve tatlılar Ramazan ayında daha çok tüketiliyor
Ramazan ayında oruç tutan bireyler sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Genelde 3 - 4 öğünde tüketilen besinler, beslenme düzeninin tamamen değiştiği bu dönemde 2 öğüne sıkıştırılmaktadır. Özellikle tatlılar, hamur işleri, şarküteri ürünleri gibi karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminde artış olmakta, buna karşılık kuru baklagiller, sebze meyve ve su tüketimi azalmaktadır. Oysaki bu dönemde günlük olarak alınması gereken protein, vitamin ve mineral oranları değişmemektedir.
Oruç tutmak zayıflama yöntemi değildir
Kilo problemi olan bazı bireyler Ramazan ayını zayıflamak için fırsat olarak görmekte ve yalnızca iftarda bir şeyler tüketmektedir. Böyle bir beslenme şekli sonrası birey kilo vermek yerine kilo bile alabilmektedir. Uzun süre aç kalmak iştahı ve doyma eşiğini artırdığından normalden çok daha fazla miktarda ve hızlı yemek yenmektedir. Ramazan ayında bazı noktalara dikkat edilerek kilo alımının önüne geçilebilir.
- Kilo almamak için sahura mutlaka kalkılmalı,
- Yemek yedikten en az 40 dakika sonra yatmalı,
- Su yatmadan hemen önce bolca içilmeli,
- Hafif gıdalar tercih edilmelidir.
İftar ve sahurda çok yemek tansiyonu yükseltiyor
Sahurda da ağır yiyeceklerden kaçınarak hafif, kahvaltılık gıdaları tüketmekte fayda vardır. Ayrıca Ramazan ayında kilo almanın sebepleri arasında, metabolizma hızının yavaşlaması, iftar ve sahur vakitlerinin günün daha az hareket edilen zamanlarına denk gelmesi ve kan şekeri düşüşüne bağlı olarak kişilerde tatlılara karşı isteğin artması gelmektedir. Midenin iftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle doldurulmaması gerekmektedir. Bu durum mide gerginliğine yol açabilmekte tansiyon yükselmesine ve metabolik hormonların hızlı salgılanmasına sebep olmaktadır.
İftar ve sahur öğünlerine yönelik öneriler
1. Tercih edilen yemekler mümkün olduğu kadar hafif ve tok tutucu gıdalardan oluşmalıdır. En tok tutan gıdalardan biri yumurtadır. Et, tavuk, balık ve mutlaka 1 avuç kuruyemişle protein desteği takviye edilmelidir.
2. Tuz oranı düşük gıdalar gün içerisinde susuzluk yaratmaması için seçilmelidir. Omlet ve menemen ya da taze sebzelerle birlikte yapılan kahvaltı tercih edilmelidir.
3. Açlık hissi insülin salınımıyla doğru orantılıdır. İnsülini tetikleyen işlenmiş rafine karbonhidratların (açma börek, pilav, pide, makarna, simit gibi) özellikle sahurda alınmaması gerekmektedir. Bu gıdalar gün boyu baş ağrısı ve dengesiz bir insülin salınımına sebep olmaktadır.
4. Omega 3 oranı bu dönem düşeceği ve balık tüketimi azalacağından, Omega 3 - Omega 6 dengesi bakımından ek balık yağı tüketilmelidir.
5. Ramazan ayında kişinin tatlı ihtiyacı artmaktadır. Bu gereksinim kalorisi azaltılmış tatlılarla giderilmeli, yağlı ve şerbetli tatlılar yerine meyvenin kendi şekeriyle hazırlanmış hoşaf, komposto veya sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
6. Bu dönemde su tüketimi azalacağından ve vücut ritmi bozulacağından kabızlık sorununu aşmak için probiyotik besinler, fermente sebzeler ve kefir ile bağırsak florasını desteklemek gerekmektedir.
7. Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırmaktadır. Ancak yemek esnasında su içmek, sindirim sistemini bozabilir çünkü mide enzimlerini seyreltmektedir.
8. İftar sırasında yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitaminleri öldüreceğinden bu içecekler yemekten bir süre sonra tüketilmelidir.
9. Hazım açısından besinlerin iyi çiğnenmesi, çok sıcak olmaması ve yavaş yavaş yenmesi önerilir. Yemek sonrası egzersiz önerilmediğinden 1-2 saat sonra kısa bir yürüyüş en azından hazım ve bağırsak hareketliliği açısından yapılmalıdır.
Tok tutacak sahur atıştırmalığı pastırmalı muffin
Pastırmalı muffin, Ramazan ayının kapıda olduğu bu günlerde evde çok kolaylıkla hazırlanabilecek sağlıklı ve tok tutan, sahurda yenebilecek kolay ve pratik atıştırmalık tarifidir.
3 Adet Muffin İçin Kullanılacak Malzemeler: 2 Yumurta- 3 Kaşık Badem Unu- 1 Orta Boy Soğan- 3-4 Yaprak Çemensiz Pastırma- 1 Büyük Boy Kırmızı Biber- Zeytin Yağı- Kekik- Tuz Pul Biber- Karabiber
Hazırlanışı
2 Adet yumurta bir kabın içerisinde çırpıldıktan sonra 3 kaşık badem unu, incecik doğranmış soğan, küçük küçük dilimlere ayrılan kırmızıbiber ve 3-4 yaprak çemensiz pastırma eklenerek hepsi bir kapta karıştırılır. Karışımın üzerine zeytinyağı, taze ya da kuru kekik, tuz, pul biber ve karabiber ilave edilerek, tekrar karıştırılıp muffin kalıplarına koyulur. 170 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika pişirilir. Bu dengeli sahur atıştırmasının yanında ayran ya da kefir içilebilir.
Yayınlanma Tarihi: 14 Mayıs 2018